Hassas bağırsak sendromu veya Irritable bağırsak sendromu (IBS) olarak da bilinen bu hastalık; karın ağrısı, ishal, kabızlık, gaz ve dışkılama alışkanlığında değişikliklere sebep olan bir sindirim problemidir.

Toplumumuzun yaklaşık %19’unda görülen bu rahatsızlık, genetik etkenler, psikososyal faktörler, sinir sistemi anormallikleri, bağırsaklarda iltihaplanma, ağır enfeksiyon ve bağırsaktaki bakteri florasının değişimine bağlı olarak gelişebilmektedir. 

Huzursuz bağırsak sendromunun belirtileri kişiye göre değişkenlik gösterir. Bazı bireylerde ishale, bazı bireylerde kabızlığa, bazı bireylerde bazen ishal bazen kabızlığa, bazı bireylerde ise gaz veya şişkinliğe sebep olabilmektedir.  

Hastalar, zaman zaman belirti ve şikayetlerin arttığı atak dönemleri veya tamamen kaybolduğu istirahat dönemleri yaşarlar. 

Pekiiii, bu hastalığın atağa geçmesine sebep olan faktörler nelerdir?

• Buğday, narenciye, fasulye, lahana, gazlı içecekler, süt gibi besinler bazı bireylerde hastalığın şiddetlenmesine sebep olabilmektedir. Bu besinleri tolere edebilme durumunuza göre beslenmenize eklemekte fayda var 
• Stres!! Her hastalığın başında geldiği gibi bu hastalığın şiddetlenmesine neden olan en önemli faktörlerden biri de strestir. Stresinizi azaltmak için meditasyon, bitki çayı, açık havada 30 dakikalık bir yürüyüş gibi çeşitli yöntemleri deneyebilirsiniz. 
• Hormonlar da atağı tetikleyen faktörlerden biridir. Bu hastalık, hormonların da etkisiyle kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha sık görülmektedir. Bunun yanında, kadınlarda adet dönemi veya öncesinde hastalığın şiddetlendiği belirtilmektedir.

Tedavi İçin Neler Yapılabilir?

Her hastaya uygun tedavi planı öncelikle doktoru tarafından kişinin belirtilerine göre oluşturulur ve bununla birlikte hastalığın atağa geçmesini tetikleyen faktörlerden kaçınmak, sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmak ve bunu egzersizle desteklemek gerekiyor…

Beslenme Tedavisinde Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Beslenme tedavisinde en önemli faktör tedavinin kişinin belirtilerine göre planlanmasıdır.!

• Tükettikten sonra semptomlarınızın artmasına sebep olan bir besin varsa tespit edip, beslenmenizden çıkarmalı veya tüketimini azaltmalısınız.
• İshal görülüyorsa, lif oranı düşük; kabızlık görülüyorsa lif içeriği yüksek bir beslenme planı oluşturulmalıdır. Sebzeler, kabuklu meyveler, kurubaklagiller gibi besin gruplarının lif içeriği yüksektir. Beslenme uzmanı eşliğinde bu besinlerin miktarını ayarlayabilirsiniz. 
• Az az ve sık sık beslenmelisiniz. Bol su tüketimine özen göstermelisiniz.
• Hızlı yemek şikâyetleri artırabileceğinden yiyecekler iyice çiğneyerek yavaş yavaş yemelisiniz.
• Gaz yapıcı besinlerden (lahana, turp, kurubaklagiller vb.), gazlı içeceklerden, alkol, kafein ve acı baharatlardan uzak durmalısınız.
• Çiğ sebze-meyve, süt vb. besinler hastalarda semptomları arttırabileceğinden bu besinleri deneyerek beslenmenize ekleyebilirsiniz.
• Düşük Fodmap Diyeti, bazı besinlerin beslenmeden çıkarılarak semptomların azaltılmasına yarayan bir diyettir. Diyet, bireylerde olumlu sonuçlar gösterebilmektedir. Fodmap diyeti ile ilgili yazımızı ilerleyen günlerde paylaşacağız 
• D vitamini, yapılan çalışmalara göre sindirim sistemi üzerinde olumlu etkiler göstermektedir. D vitamini düzeylerinizi kontrol ettirip, doktor kontrolünde takviye kullanabilirsiniz. 
• Probiyotikler, yeterli miktarda alındığında bağırsak florasını geliştirerek sağlığı geliştiren canlı mikroorganizmalardır. Yapılan çalışmalara göre probiyotik kullanımı bağırsak florasında iyileşme sağlayarak semptomlarının azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda bağırsak hareketliliğini arttırarak kabızlık gibi şikayetlerin giderilmesinde yarar sağlar. Günlük beslenmenize kefir, probiyotikli yoğurt gibi ürünler ekleyerek bu etkiyi siz de gözlemleyebilirsiniz 
• Prebiyotikler ise bağırsaklarda parçalanamayan doğal karbonhidratlar olup sindirilmeden kalın bağırsağa geçerler. Ve burada yararlı bakteriler için besin kaynağı oluşturarak bağırsak florasında yararlı bakteri gelişimini desteklerler. Yer elması, sarımsak, kurubaklagiller, hindiba kökü gibi prebiyotik besinleri beslenmenize ekleyebilirsiniz.