MENÜ
MENÜ
Su, kimilerinin olmazsa olmazı, kimilerinin ise kanayan yarası! İnsanlar su içmeye bir türlü alışamayanlar ve su olmadan yapamayanlar olarak ikiye ayrılır.
Su içmek gerçekten sağlık için en önemli detaylardan birisidir. Hayatın en gerekli temel maddesidir. Bu nedenle sadece diyet yaparken içmeye özen gösterip, kilo verdikten sonra suyu ihmal etmeye başlamak doğru değildir. Ne olursa olsun su her zaman günde en az 2.5-3 litre içmemiz gerekir.
Bir suyun içilebilir olması için taşıması gereken şartlar şunlardır:
· Su yumuşak, kokusuz, renksiz, berrak olmalıdır.
· Hastalık yapıcı mikroorganizmalar içermemelidir.
· Demir, hidrojen sülfür ve mangan gibi elementleri içermemelidir.
· Suda 200 miligramdan fazla klorür bulunmamalıdır.
· Arsenik, krom, kadmiyum, kurşun, cıva gibi zehirli kimyasal maddeler bulunmamalıdır.
· Nitrat, baryum, florür, radyoaktif maddeler, amonyum, klorür gibi maddeler ise sınır değerlerini geçmemelidir.
Türkiye’de sular ‘’Doğal Mineralli Sular’’, ‘’Kaynak Suları’’, ve ‘’İçme Suları’’ şeklinde ruhsatlandırılır.
Peki biz ambalajlı su seçerken nelere dikkat etmeliyiz ?
· Markasının tanınırlığından ziyade içeriğine bakılmalıdır.
· pH değerine bakılmalıdır. En ideal pH aralığı 6.5-8.5 arasıdır.
· Cam şişe sular daha iyi bir seçim olabilir. Ancak içeriğini uygun bulduğunuz suyun cam şişesi satılmıyorsa pet şişelerde çok uzun sürelerde bekletmeden şişenin üzerinde yazan son kullanma tarihine uygun olarak tüketilmelidir. Su nasıl olsa tarihi geçmez denmemelidir.
· Suyun etiketinde adı, cinsi, kaynak yeri, mineral içeriği, imal ve son kullanma tarihi, parti ve seri numarası mutlaka bulunmalıdır.
· Kapağı açık olmamalı ve hava almıyor olmalıdır.
· Merketlerin önünde güneş altında bekleyen sular tercih edilmemelidir.
· Sağlık Bakanlığı tarafından izni olup olmadığına, etiketin üzerinde izin tarihi ve sayısının bulunup bulunmadığına bakılmalıdır.
· Satın aldıktan sonra serin, kuru ve direkt güneş ışığına maruz kalmayan temiz bir ortamda muhafaza edilmelidir.
